Issız Ada

Issız adaya Çınar'la düşecek olsam yanıma alacağım ilk şey bu herhalde: Mandal kovası! Çocuklu her eve şart diye düşünüyorum. Mandallarla ve tabii kovasıyla dakikalarca -ki çocuklar için çoook uzun bir süre- oyalanabiliyorlar?

Büyüyor Evet!

Büyüyor mu diye soranlara cevaben... Günün sonunda çorabını çıkarttığımda karşılaştığım manzara buydu :)

İlk kelimesi: GEL!

Hatta çok sevdiğim bir arkadaşımın deyimiyle ilk cümlesi GEL!

8 aylıktan beri köfte dudaklardan dökülüyor bu kelimeler. Başlarda herşeye "gel" diyordu. Oyuncağını almak istiyorsa, kucağa gelmek istiyorsa, bir şeye ulaşmak istiyorsa vs.

Şimdilerde repertuar geniş, bunlara ek olarak: anne, baba, dede, mama, meme, gel, attı, cici, bir de cısss... En sevdiğim yanı ortada tekrarlı sesler varsa üstüne basa basa söylemesi: atttttııı, annnne gibi :)

 Ortalıkta elini yakacak sıcak birşeyler varsa cıss diye bahsediyor bundan. Taklitçilik ise almış yürümüş durumda, Çınar'ın favorisi haaapşu diye hapşuruk taklidi yapmak.

Mutlu Yıllaaarrr!!!

Sucuk-Ekmek-Çınar!

Size tuhaf gelebilecek bu 3'lü bizim için geçen pazar gününün özeti oldu. Dostlarla yapılan bir piknikte gördük ki Çınar Bey acılı sucuklara pek meraklı, üstüne de tazecik yapılmış kuymak yediğine göre, ek gıdaya geçiş benim gözümde tamamdır :)

Uyku Meselesi

Çınar şu sıralar hızlı bir fiziksel gelişim içinde, bir süredir desteksiz oturuyor ama aslında beyefendi oturmaya değil basmaya hevesli. Dolayısıyla bu günlerde onu zaptetmek zor, uyutmak daha zor, uyuttuğum gibi bulmak ise neredeyse imkansız hale geldi! Uyuduktan sonra onu yatağın bambaşka köşelerinde, tuhaf tuhaf şekillerde buluyoruz.

(Babasıyla, babaannesinin evinde)

Bütün çocuklar mı böyle yoksa sadece bizimki mi bilemiyorum? Yeni uyanmış hali bal-kaymak olan bu kuzu, resmen uyumamak için çaba gösteriyor, yatağa yatırdığımda kalkmak için inatlaşıyor. Doğduğundan beri uykuya düşkün bir çocuk değil ama bakalım yatar konumdan kendi kendine oturabilecek duruma geldiğinde bizi daha nasıl zorluklar bekliyor olacak?

Güzel Bir Pazar Kahvaltısı

Çınar sabah kuşu olduğu için güne 7'de başlıyoruz, beyefendi en geç 8'de kahvaltısını yapmış olduyor. Dolayısıyla brunch kavramı kendisine henüz biraz uzak. Tabii bu bize de uzak olduğu anlamına gelmiyor :)

Babaanne ve dedesinin gelişini fırsat bilip, güzel havadan da faydalanalım istedik. Hepberaber pazar kahvaltısına gittik. En çok keyif alan bizim bıdık oldu herhalde; babasıyla kaydıraktan kaydı, babaannesi ve annesiyle salıncakta sallandı, ağaçları inceledi, kedilere baktı, güzel bir pazar kahvaltısı su gibi geçip gitti.